KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA AFET RİSKİ ALTINDAKİ YAPILAR
Ülkemiz, önemli deprem kuşaklarından biri olan ve Azor Adaları’ndan başlayıp Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan Alp-Himalaya deprem kuşağında yer almaktadır. Ülkemizin deprem kuşağında yer alması bazı ihtiyaçları ortaya çıkarmıştır. Bu doğrultuda afetler sonucu bir daha can kaybı yaşanmaması, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıları, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerine dönüştürme amacı ve ihtiyacı doğrultusunda, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve bu kanunun uygulanmasını sağlamak üzere, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği çıkartılmıştır.
6306 sayılı Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir.
Bu kanun uyarınca çıkartılan yönetmelik ise riskli yapılar ile riskli alan ve rezerv yapı alanlarının tespitine, riskli yapıların yıktırılmasına, yapılacak planlamaya, dönüştürmeye tabi tutulacak taşınmazların değerinin tespitine, hak sahibi olacaklarla yapılacak anlaşmaya ve yapılacak yardımlara, yeniden yapılacak yapılara ve 6306 sayılı Kanun kapsamındaki diğer uygulamalara ilişkindir.
Riskli Yapı Nedir?
Riskli yapı, 6306 sayılı Kanunun 2. maddesi ve Yönetmeliğin 3/1g hükmüne göre “Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapı” olarak ifade edilmiştir.
Yönetmelik m.7/1 uyarınca riskli yapı tespiti; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan yapılar ile hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılar hakkında yapılır. İnşaat halinde olup ikamet edilmeyen yapılar ile metrukluk veya başka bir sebeple statik bakımdan yapı bütünlüğü bozulmuş olan yapılar riskli yapı tespitine konu edilmez.
Tanımdan da anlaşılacağı üzere riskli yapıların kapsamına üç çeşit yapı türü dahildir:
1. Ekonomik ömrünü tamamlamış olan yapılar
2. Ağır hasar görme riski taşıdığı ilmi ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapılar
3. Yıkılma riski taşıdığı ilmi ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapılar
Riskli Yapıların Tespiti ve Tespit Talebine Yetkili Kişiler
Riskli yapıların tespiti anılan kanun ve yönetmelik uyarınca, yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından bu kişiler tarafından yapılmadığı taktirde Bakanlıkça veya İdarece yapılır.
6306 sayılı Kanunun 3/1 maddesinde ve Yönetmeliğin 7/2 maddesinde riskli yapıların tespitinde nasıl bir yol izleneceği açıklanmıştır.
6306 sayılı Kanun gereğince riskli yapıların tespiti, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılır ve sonuç Bakanlığa veya İdareye bildirilir. Bakanlık, riskli yapıların tespitini süre vererek maliklerden veya kanuni temsilcilerinden isteyebilir. Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir. Bakanlıkça veya İdarece yaptırılan riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce veya kanuni temsilcilerince onbeş gün içinde itiraz edilebilir. Bu itirazlar, Bakanlığın talebi üzerine üniversitelerce, ilgili meslek disiplini öğretim üyeleri arasından görevlendirilecek dört ve Bakanlıkça, Bakanlıkta görevli üç kişinin iştiraki ile teşkil edilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır.
Yönetmelikte ise 6306 sayılı Kanun doğrultusunda riskli yapının tespitinde uygulamanın sınırları belirlenmiştir. Buna göre;
Riskli yapıların tespiti;
a) Öncelikle yapı malikleri veya kanunî temsilcileri tarafından, masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptırılır. Riskli yapı tespiti talebi, elektronik yazılım sistemi üzerinden yapılır. 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığı için arsa paylı tapu var ise, arsa üzerinde fiilen bulunan yapının riskli yapı tespiti, yapının sahibi olan arsa payı sahibince yaptırılır. Arsa üzerindeki yapının başkasına ait olması ve bunun da tapu kütüğünde belirtilmiş olması halinde, riskli yapı tespiti lehine şerh olan tarafça yaptırılır.
b) Süre verilerek maliklerden veya kanunî temsilcilerinden istenebilir. Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir. Malikler tarafından yaptırılmadığı için Bakanlık veya İdare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespitinin masraflarından malikler hisseleri oranında sorumludur. Riskli yapı tespitinin masrafları, Bakanlıkça veya İdarece ilgilisine yapılacak tebligatı takip eden bir aylık süre içerisinde ödenir. Süresinde ödenmeyen masraflar, tespit Bakanlıkça yapılmış veya yaptırılmış ise Bakanlığın ilgili vergi dairesine bildirmesi üzerine vergi dairesince, İdarece yapılmış veya yaptırılmış ise İdarece 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.
Riskli Yapı Tespitine İtiraz ve İptal Davası
Riskli yapı tespitine karşı yapı malikleri veya kanuni temsilcilerince on beş gün içinde yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir. İtirazın süresi içerisinde ve yapı malikince veya kanunî temsilcilerince yapılıp yapılmadığı Müdürlükçe veya İdarece kontrol edilir. Süresi içinde yapılmayan itirazlar ile yapı malikince veya malikin vefat etmiş olması halinde mirasçılarınca yapılmayan itirazlar işleme alınmaz.
6306 sayılı Kanun m. 6/9 uyarınca, raporun yapı maliklerine tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde dava açılarak riskli yapı tespit raporunun iptali istenebilir.
İdari işlem ve eylemlere karşı açılan davalarda görevli mahkeme, riskli yapının bulunduğu yerdeki İdare Mahkemeleridir.
6306 sayılı Kanun’da riskli yapı tespit raporuna karşı dava açılmadan önce, idari itiraz işleminin yapılmasının zorunlu olduğuna dair emredici bir hüküm bulunmamaktadır. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi E. 2016/123, T. 30.12.2016 ve K. 2016/100 sayılı kararında; riskli yapı raporuna itiraz etmeden dava açıldığı için davayı incelenmeden reddeden ilk derece mahkemesinin kararını kaldırmış ve rapora itirazın mevzuatta seçimlik hak olarak öngörüldüğünü, dolayısıyla davacının riskli yapı raporuna karşı doğrudan dava açma hakkı olduğunu ifade etmiştir.
Detaylı bilgi için avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz…